48 saatte Salzburg

48 saatte Salzburg

Beş bir yanı dağlarla çevrili olan Salzburg diğer adıyla “Tuz Kalesi” ilk bakışta tipik bir nehir etrafına kurulu Avrupa şehrine benziyor, fakat sokakların arasında kayboldukça ufak süprizlerle insanı şaşırtıyor. Salzach nehri etrafına kurulu olan şehirde suyun bir tarafı eski şehir “Altstadt” olarak isimlendirilirken diğer tarafı şehrin modern yüzünü oluşturuyor.

Gezintimize sadece yaya geçişine izin verilen ve aşıklar köprüsü olarak da bilinen Makartsteg köprüsünden başlıyoruz. 14 Şubat için ne kadar manidar bir başlangıç 🙂 Köprünün sağlı sollu iki yanı asma kilitlerle dolu. Aşkının sonsuza denk sürmesini isteyen çiftler adlarını yazdıkları kilitleri köprüye bağlayıp kilitlerini suya atıyorlar. Bir benzerine Moskova’da da denk gelmiştik.

Köpründen sağa devam edildiğinde Museumsplatz‘a (Müze meydanına) varılıyor. İlk dikkati çekenler arasında Markus kilisesi (Markuskirsche) , çocukların deneyimleyerek eğlenip öğrendikleri Haus der Natur (doğa evi) ve Avrupanın en eski tünnellerinden biri olan Sigmundstor tüneli yer alıyor. Tünele ayrıca dikkat çekmek istiyorum, araç değilde yaya trafiği için yapılan kısmında dolaşmaya başladığınızda farklı bir dünyaya geçiş yapmış gibi hissediyorsunuz. Burada reklam amaçlı hazırlanmış bir çok vitrin, ayrıca bir kaç katlık otopark yer alıyor.

Salzburg’u çevreleyen beş dağdan biri olan Mönchsberg dağına çıkış için asansör biniş yeri Sigmundstor tünelinin hemen yanında. Şaşırdınız değil mi dağın içinde asansör. (Tek yön 2.30 €, gidiş – dönüş 3.60 €)

Orman ve yeşilliklerin hakim olduğu Mönchsberg dağında Katolik mezhebi tarafından misafir evi olarak kullanılan Johannes kalesi, eğitim merkezi olarak kullanılan Marketender kalesi, otel olarak kullanılmakta olan Mönchstein kalesi ve ünlü Avusturyalı yazar Peter Handke’in yaşadığı Kupelwieser kalesi yer alıyor. Untersberg, Berchtesgaden Alpleri ve Salzkammergut dağlarına uzanan eşsiz manzarasıyla Mönchsberg tam bir görsel şölen. Manzaraya karşı yemek yemek veya bir şeyler içmek isteyenler Modern Sanatlar Müzesine ait M32 restaurantta mola verebilir. Restaurantı kullananlar aşağı iniş için ücretsiz bilet temin edebiliyorlar.

Başka bir keyifli Salzburg panoraması sunan Hohensalzburg kalesi ise Festungberg dağı üzerine 11.yüzyılda inşa edilmiş. Mönchsberg’ten 20 -25 dklık bir yürüyüş ile ulaşılabilen kaleye ayrıca şehir merkezinden füniküler ile çıkmak da mümkün. Kale için Basic ve Standard olmak üzere iki farklı bilet satılıyor. Basic bilet ile Roma sikkeleri, seramikler, silahlar, askeri üniformalar ve işkence alet örneklerinin sergilendiği A ve B bölümleri ziyaret edilebilirken, Standard bilette Basic bilete ilave olarak C bölümü yani kraliyet ailesinin yaşadığı odalar (Golden salon, Golden oda, Prens Başpiskopos Keutschach’ın yatak odası) da görülebiliyor.

Hohensalzburg kale ziyareti sırasında benim en çok ilgimi çeken el yapımı kuklaların sergilendiği bölüm oldu. Neşeli Günler (The Sound of Music) müzikaline konu olan Von Trapp ailesinin betimleyen kuklalara ayrıca dikkat edin. Bu filmi sevmiş olanlar dilerse Sound of Music turuna katılıp filmin çekildiği tüm yerleri ziyaret edebilirler.

C bölümüne gelince; tüm yüzeylerin ahşapla kaplı olduğu kabul odası Golden Hall’un en dikkat çekici kısmı tavandaki 17m uzunluğundaki ve dönemin en önemli hanedanlarını simgeleyen flamalarla işlenmiş kirişi. Golden salondan erişilen Golden Chamber’de yer alan seramik soba ise gözlerinizi üzerinden alamayacağınız nitelikte. Bu bölümde ayrıca görsel ve işitsel olarak odalar hakkında bilgi edinilebilecek aksamlar bulunuyor.

Dağ tepe dolaştık biraz yere yakın olalım diyenler, araç trafiğine kapalı olan Altstadt sokaklarına kendini bırakabilir. Getreidegasse için Altstadt’ın İstiklal caddesi desek yanlış olmaz. Binalardan sallanan ferforje tabelalarıyla dikkat çeken cadde , alış-veriş severleri tatmin edecek nitelikte. Cadde Avusturya’nın kendine özgü lokal kıyafetlerin satıldığı mağazaları, Apfelstrudel (elmalı turta) deneyebileceğiniz irili ufaklı kafeleri ve tabi ki hediyelik eşya satan dükkanları ile oldukça renkli. Mozart’ın doğduğu ve şu anda müze olarak kullanılmakta olan ev No.9 yine bu caddede yer alıyor. (Mozarts GeburtsHaus). Caddeyi kesen sokakların çoğu bir meydana açılıyor. Bunlardan en önemlileri Bakire Meryem heykeli ile dikkatleri çeken ve Dom katedralinin de bulunduğu Dom meydanı, Mozart heykeli ve Salzburg müzesinin yer aldığı Mozart meydanı, hükümet binası ve meşhur Residenz fiskiyesinin bulunduğu Residenz meydanı (burası ayrıca fayton ile tur atmak isteyenler için başlangıç noktası), Kollegien kilisesinin bulunduğu Üniversite meydanı… Yapıların çoğu Barok stilinde, İtalyanın etkisi oldukça yoğun bir şekilde hissediliyor.

Getreidegasse caddesi veya meydanları kesiştiren Goldgasse, Judengasse, Kaigasse, Sigmund – Haffner – Gasse, Steingasse dar sokakları, yine ana caddeyi kesen dükkanlarla bezili pasajlar yürüyüş rotasına dahil edilmeli.
Alterstadt’ta görülmesi gerekler listesine dünyanın en eski ve güzel mezarlıklarından biri olan Erzabtei St Peter mezarlığı da alınmalı. Dönemin ünlü sanatçı, bilimadamı ve iş adamalarının son durağı olan mezarlığın etrafını çevreleyen duvarlar sayısız mezartaşı ile dopdolu. 3.00 € luk bir giriş ücreti ile yer altı mezarları da ziyaret edilebilir.

Salzach nehrinin kuzeyinde kalan şehrin modern yüzünde ise dini öğelere ilave olarak tiyatro salonları, üniversite ve teknik okullar dahil oluyor. Trafiğe kapalı olan Linzer Gasse ise bu yakanın en popüler caddesi. Bu bölgede Mozart’ın 17 yaşına kadar yaşadığı ev, bahçesi ile ünlü Mirabell sarayı ve yine etkileyici bir mezarlık olan St.Sebastian mezarlığı yer alıyor.

Mirabile (admirable) ve bella (beautiful) kelimelerinin bileşiminden üretilen Mirabell (taktire şayan güzel) sarayı Başpiskopos Prens Wolf Dietrich von Raitenau tarafından büyük aşkı Salome Alt için 1606 yılında yaptırılmış. Bahçesiyle oldukça ünlü olan sarayın 1818 yılındaki yangında zarar görmeyen tek bölümü mermer salon ve merdivenleri. Günümüzde düğün ve konserlere ev sahipliği yapan mermer salonda Mozart keman ve klarnet konçertosu dinlemek isteyenler bu linkten bilet temin edebilir.

Piyano eşliğinde Mozart’ı dinlemeyek isteyen için başka bir alternatif ise Hohensalzburg Festung. Akşamları Mozart dinlemeden asla yemeğimi yiyemem diyenler ise St.Peter’s Abbey veya yine Hohensalzburg kalesini tercih edebilir.

Salzburg çevresi
Tekne turu:
Hellbrun sarayı ve su oyunları:
Hellbrun hayvanat bahçesi:
Hangar-7: Eski uçaklar, helikopterler, formula-1 yarış arabaları ve michelin yıldızlı restaurant Ikarus, havalanının çok yakınında.
Tuz madenleri:
Açıkhava kaydırakları:
Göller bölgesi turu:
Hallstadt:

Ulaşım
Hemen her yere Obus tramway ile ulaşmak mümkün. Havalalından 2,10 ve 27 nolu tramwaylar şehir merkezine iniyor. 1 saat geçerli bilet 2.00 €, 24 saat geçerli bilet ise 4.00 €. Çevre gezileri için ise … otobüsleri oldukça komforlu.

Konaklama
Meininger otel/hostel merkezi değil ama 2 kişi 60.00 € gecelik ücreti ile temiz, düzgün, ihtiyaçları karşılayan bir otel, 10 numaralı tramway ile şehir merkezi ve havalimanına ulaşımı çok kolay.

Hediyelik / Alışveriş
– Kışlık yün ceketler pahalı ama oldukça şık ve kendine özgüler.
– Getreidegasse üzerindeki Noel dükkanı inanılmaz. Paskalya yaklaştığı için oya gibi işlenmiş yumurtalar ile dolup taşıyordu.
– Mozart çikolataları
– Mozart şeklindeki her şey
– Baharatlarla çeşnilendirilmiş cam tüplerin içindeki tuzlar
– Keman formundaki schnaps meyve likörleri

Ne yesek?
Dünya mutfağından bir çok seçenek sunan restaurant bulunuyor. Deniz ürünleri sevenler Getreidegasse caddesindeki Nordsea’yi sevecekler. Burger severler için Burgerista oldukça çeşitli Burger seçeneği sunuyor. Vejeteryan ve veganlar için kesinlikle ….
– Domuzdan çekinmeyenler sokak pazarlarındaki sosisçilere mutlaka uğraşın.
– Kışın Glühwein isimli buram buram tarçın kokan şaraplar içi inanılmaz ısıtıyor.
– Apfelstrudel elmalı tatlı mutlaka yanında krema ile denenmeli
– Snapps olarak bilinen meyve likörleri
– Su evet yanlış duymadınız “su”. Dünyanın en saf en temiz en güzel suyu Salzburg’da, etraf akan bir çeşme varsa hiç çekinmeden içebilirsiniz. Şehri gezerkende bir çok su kanalı ve su değirmenine rastlıyor olacaksınız.

Önemli Not

Kış şartları sebebiyle tüm fıskiyeler cam kafeslerde korunuyor ve yine kış sebebiyle Salzburg civarında yapılabilecek bir çok etkinlik kapalı. Gitmeden önce ziyaret gün ve saatleri mutkala kontrol edilmeli.

 

Hakkında esrasakin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Scroll To Top